-
1 sonunda
-
2 sonunda
letztlich, schließlicheninde \sonunda ( ne zaman olsa) über kurz oder lang; ( en sonda) schließlich -
3 en sonunda
endlich, schließlich\en sonunda jeton düştü mü? ( fam) ist der Groschen endlich gefallen? -
4 en
en1 Breite f;eninde sonunda schließlich, fam letzten Endes;enine in der Breite, … breit;enine boyuna imposant, stattlich; kreuz und quer; fig lang und breit;en sonu schließlichz.B. en büyük größt-;en çabuk schnellst-;en iyi best-;en yüksek höchst-;en az wenigst-;en azından wenigstens;en çok beğenilen Beliebteste(r), die beliebtesten;en başta allen voran;en sonra ganz zum Schluss;en büyük ortak bölen MATH der größte gemeinsame Teiler;en3 dial Tier: Kennzeichen n -
5 nihayet
-e nihayet vermek ein Ende machen D;işine nihayet vermek jemandem kündigen;en nihayet letzten Endes2. ['nɪhaːjɛt] adv endlich; schließlich; schließlich nur, höchstens;nihayet üç ay höchstens drei Monate; → sonunda -
6 asır
→ yüzyıl Jahrhundert nt\asırlar önce/sonra vor/nach Jahrhundertenasrın başında/sonunda am Anfang/Ende des Jahrhunderts -
7 böylelikle
-
8 çakmak
1. 1) Feuerzeug nt2. <- ar>I vt1) ( çivi) klopfen (-e in), (ein) schlagen (-e in)duvara çivi \çakmak einen Nagel in die Wand klopfen [o (ein) schlagen]2) ( çivi ile tutturmak) annageln3) ( şahmerdanla) rammen (-e in)en sonunda işi çaktı endlich hat er es gerafft6) selam \çakmak salutieren7) (sl) ( kurnazlıkla kabul ettirmek) unterjubelnkalp parayı birisine \çakmak jdm das Falschgeld unterjubelnII vi2) ( parıldamak) aufblitzen, aufleuchtenşimşek \çakmak blitzensınıfta \çakmak sitzen bleibentarihten çaktı er ist in Geschichte durchgefallen -
9 çakozlamak
vt ( fam) kapieren, schnallenen sonunda ne olduğunu çakozladı endlich hat er kapiert [o geschnallt], was los ist -
10 en
en s adv1. Breite f\eninde sonunda ( ne zaman olsa) über kurz oder lang; ( en sonda) schließlich2. 1) am\en az/çok/fenası/hızlı am wenigsten/meisten/schlimmsten/schnellsten\en iyisi/kötüsü/sık am besten/schlimmsten/häufigsten\en azından dört kere telefon ettim ich habe wenigstens viermal angerufenbence \en iyisi, hemen benimle gelmen ich halte es für das Beste, du kommst gleich mitişin \en iyisi/kötüsü, ... das Beste/Schlimmste an der Sache ist, dass...2) ganz\en arkada/önde ganz hinten/vorn3) \en nihayet letztendlich, letzten Endes -
11 galip
\galip gelmek siegen -
12 jeton
jeton sMarke f, Spielmarke f( en sonunda) \jeton düştü mü? ( fam) ist der Groschen (endlich) gefallen? -
13 kurtulmak
vi1) sich retten (- den vor)2) davonkommenucuz \kurtulmak ( fam) billig davonkommen3) ( doğurmak) niederkommen4) sich befreienen sonunda bu baş belasından kurtulduk endlich sind wir diesen Plagegeist los5) vida kurtulmuş die Schraube hat sich gelöst -
14 nihayet
nihayet [niha:-]bir şeye \nihayet vermek ( bitirmek) etw beenden; ( vaz geçmek) mit etw aufhören [o Schluss machen]II adv1) ( sonunda) am Ende, endlich, schließlichen \nihayet letztendlich, letzten Endes2) bloß; (- den başka bir şey değil) nichts ander(e) s alsama bu, \nihayet bir nüktedir aber das ist bloß ein Witz -
15 öylelikle
-
16 son
I s1) Ende nt, Schluss m, Abschluss m\son bulmak ein Ende findenbir şeye \son vermek etw ein Ende machen, mit etw Schluss machenhayatına \son vermek mit dem Leben Schluss machen\sona ermek zu Ende gehen; ( bitmek) enden, aufhören\sonu gelmemek/görünmemek kein Ende finden/absehen\sonu görünmek seinem Ende zugehen\sonu iyi/kötü bitmek ein gutes/böses Ende nehmen\sonuna gelmek zum Ende [o Abschluss] kommen\sonuna kadar kalmak bis zum Ende [o Schluss] bleiben\sonunu getirmek zu Ende [o Abschluss] bringen\sonunu getirememek nicht zu Ende [o Abschluss] bringen können\son safhasına gelmek kurz vor dem Ende [o Abschluss] stehen\sona kalan dona kalır ( prov) die Letzten beißen die Hundedünyanın \sonuna kadar bis ans Ende der Weltşubat/mayıs \sonu Ende Februar/Maiyılın \sonu das Ende des Jahresyılın \sonunda (am) Ende des JahresII adj abschließend, letzte(r, s)\son adam ( futbolda) letzter Mann, Ausputzer m\son çare der letzte Ausweg\son damlasına kadar bis auf den letzten Tropfen\son gülen iyi güler ( prov) wer zuletzt lacht, lacht am besten\son zamanda in letzter Zeit -
17 varmak
vi1) ankommen (-e in)bir şeyin tadına \varmak einer Sache Geschmack abgewinnen2) ( ulaşmak) erreichen (-e)birinin kâbına varamamak ( fig) jdm nicht das Wasser reichen können4) ( evlenmek)en sonunda bir kocaya vardı endlich hat sie geheiratet5) ( fam)diş fırçasına varıncaya kadar dükkânda ne varsa aldı bis zur Zahnbürste hat er alles im Geschäft gekauft -
18 yüzyıl
yüzyıl sJahrhundert nt“\yüzyıl” kelimesi “yy.” olarak kısaltılır „Jahrhundert“ wird durch „Jh.“ abgekürzt\yüzyıllar önce/sonra vor/nach Jahrhunderten\yüzyıllardan beri seit Jahrhunderten\yüzyıllardır seit Jahrhunderten19. \yüzyılın başında/sonunda (am) Anfang/Ende des 19. Jahrhunderts
См. также в других словарях:
sonunda — zf. En son zamanda, nihayetinde Söz verdim oğluma! Söz verdim diye diretmişti ve sonunda araba alınmıştı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
eninde sonunda — zf. Önünde sonunda Kalıcı olan, iyi niyetli insanların yaşadığı sevgi dolu dünyasıdır eninde sonunda. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
önünde sonunda — zf. 1) Mutlaka 2) Nihayetinde, en sonunda … Çağatay Osmanlı Sözlük
tünelin sonunda ışık görünmek — sıkıntılı durumdan kurtulmak için çare belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (veya üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge) — birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ya devlet başa ya kuzgun leşe — sonunda büyük bir başarıya ulaşmak için yok olma tehlikesi bile göze alınır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÜTEYRA — Sonunda evlâdı kalmayan. * Vitir namazını bir rekat kılmak. * Şems, güneş. * Sabah … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜRCİA — Sonunda menfaati olan şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ki — 1. bağl. 1. Baş cümlə ilə budaq cümlələri bir birinə bağlayır. Elə yavaş danışır ki, eşitmək olmur. Elə dumandır ki, göz gözü görmür. – Səkinə yaxşı bilirdi ki, son zamanlar qızının . . nəbzi əvvəlkilər kimi vurmur. M. İ.. Orasını da deməliyik ki … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Bernd Schuster — Pour les articles homonymes, voir Schuster. Bernd Schuster … Wikipédia en Français
Şehr-i Hüzün — Эта статья предлагается к удалению. Пояснение причин и соответствующее обсуждение вы можете найти на странице Википедия:К удалению/12 ноября 2012. Пока процесс обсуждени … Википедия